21 -Ocak -1991 tarihinde KONYA-Beyşehir ilçesi doğumluyum..Ailece aslen Hüyük ilçesi İmrenler kasabası , annem ise Beyşehir ilçeci Emen kasabası nüfusuna kayıtlı.Şu anda Beyşehir'de ikamet ediyoruz.

Beyşehir, Akdeniz Bölgesinin “Göller Yöresi”nde ve ORTA TOROSLAR’ın arkasındaki yayla çanağında yer almıştır.

Doğusunda Konya, Kuzeyinde Doğanhisar, Hüyük ve Ilgın, Kuzeybatısında Şarkikaraağaç ve Eğirdir, Batıda Yenişarbademli, Güneybatıda Sütçüler, Güneyde Derebucak, Güneydoğuda Seydişehir İlçeleri ile çevrilidir. Beyşehir Yurdumuzun Güneybatısında yer alır. Akdeniz’den yöreyi Toros Sıradağları ayırır. Beyşehir’in en güney ucundan kuzeyine 65 km. kuş uçuşu uzaklığı vardır. Beyşehir, Isparta, Konya ve Antalya illerine komşudur.

İlk okulu Beyşehir Cumhuriyet okulunda Orta okulu Beyşehir Özel gönül ortaokulunda , Liseyi ise Beyşehir Anadolu Öğretmen Lisesinde tamamladım.

Daha sonra ise Milli Sporcu kontenjanından faydalanarak üniversite puanımın da iyi olmasından ötürü Selçuk Üniversitesi Spor Meslek Yüksek Okuluna yerleştim.Şu anda 4. sınıfta okuyorum..Okul bitince beden eğitimi öğretmeni olacağım.
Babam Beyşehir'de serbest diş hekimi olarak görev yapıyor , annem ise ev hanımı.

Taekwondoya ilk başladığım gün fotoğrafım

Taekwondoya Ne zaman başladığımı pek hatırlamıyorum.Baya küçükken başladım .
Başladığım ilk günde başlamam anısına evde bir başlama partisi düzenlendi.
Daha sonrada salona gitmeden önce bu fotoğrafları çektirdik.Tabi ki ilk yıllar ağabeyim bu sporu yaptığı  için onla oyalanmak için taekwondo yaptım.Amacım sadece oyalanmaktı.Bu nedenle çok da ciddiye almamıştım.Zaman zaman dereceler elde etsem de amacım sadece okuldan kaytarmak ve yabancı iller görmekti.Beyşehir'de en büyük şansımız çok güzel bir salon ve çok güzel bir antrenöre sahip olmak.
Babam Beyşehir'de 2002 yılı sonunda 3 katlı güzel bir spor salonu yaptırdı.Her şeyi ile mükemmel olan bu salonu karşılıksız Beyşehirli gençlerin hizmetine sundu.Nafiz Çakır hocamız Beyşehir için bulunmaz bir şans.Sürekli olarak bizlerle ilgilendi ve taekwondomuzun bir yerlere gelmesi için çalıştı. Beyşehir'de olmak bizim için bir avantaj.Büyük illerde modern bir salon bulmak ve antrenman yapmak için en az 1-2 saat yol gitmek gerekirken burada en uzak mesafeden 10 dakika içinde salona gelebiliyorsunuz ve Türkiye'nin en iyi salonlarından birine sahipsiniz.Tabi ki bu avantajı Beyşehir iyi kullanıyor.2008 Yılında tam 7 sporcumuz milli takımlarda görev aldı..Bu yıl yine çok iyi bir alt yapı geliyor ve büyük başarılara imza atacak..
Ufak yer olması, aldığımız başarılar bu spora olan ilgiyi .çok arttırdı.Beyşehir'de hemen herkes bu sporu seviyor ve ilgi gösteriyor.Başarılı bir sporcuyu herkes seviyor ve destekliyor.Buda Beyşehirli gençler olarak bizleri teşvik ediyor...

Başarılı sonuçlar almam dolayısı ile Ulaştırma Spor Kulüp yöneticisi Halit Karabulut hocamız beni de Ulaştırma Spora kaydetti ve belli bir harçlık vermeye başladı.Bu bende daha profesyonel düşünce geliştirdi.

Babam artık sen sporcu değil bir iş sahibisin ve o iş için para alıyorsun .Antrenman yapmasan ve çalışmazsan o para haram olur.Ya paranı iade et ve kendi bildiğini yap yada düzenli çalış dedi.Tabi ki genç yaşta iş sahibi olmak kişiye sorumluluk yüklüyor.
Bu nedenle sürekli çalışmaya ve antrenman yapmaya başladım.

Halit Karabulut hocamız çok değerli bir antrenör.Onunla birlikte artık vizyonum değişti ve sıradan yurt içi maçlar yerine milli olmaya ve yurt dışında başarıya odaklandım..Onun telkin ve tavsiyelerine çok şey borçluyum..

Taekwondo anlayışım zaman içinde  tabi ki çok gelişti.Bunda ağabeyim Ali Sarı'nın da tavsiyeleri çok oldu. Müsabakaya asla dövüşmek ve rakibime zarar vermek için çıkmıyorum. Amacım sadece sıradan bir müsabaka kazanmak üzerine kurulu. Müsabaka bitince kafamda her şeyi bitiriyorum ve unutuyorum. Şu çok önemli bu sporda saygıyı ve nefsine hakimiyeti  kaybeden zaman içinde her şeyi kaybetmeye başlıyor.

Rakibime her zaman saygı duyarım.Sonuçta dünya ve olimpiyat şampiyonluğuna ulaşacaksam bunu yendiğim veya yenildiğim rakiplerden öğrendiğim tecrübelerle kazanacağımın farkındayım.Her müsabaka şu an için benim için zafer veya hezimet odağı değil sadece  öğrenmem gereken bir derstir.Bu aldığım derslerin beni büyük başarılara taşıyacağına olan inancım sonsuz.
Her başarının bir oluşma, yetişme ergenlik dönemi, vardır.Bu dönemi yaşıyorum.

Olgunluk dönemine tam hazır girmek için sürekli çalışıyor ve daha tecrübeli ağabeylerimin telkinlerini dinliyorum...